Vermem Seni Ellere tüm bölümleri ile atv.com.tr'de.
Uçarı, kaçarı, anlık yaşayan, karadeniz inadı olan şehrin en gözde ve yakışıklı bekarı. Adrenalinsiz, macerasız yaşayamamaktadır. Halbuki, ayaklarının yerden kesilip gökyüzüne dokunması için ihtiyacı olan şey ne bir çift kanat, ne de paraşüttür… Aşktır… İlk defa kalbi çarptığında anlayacaktır bunu.
Neşeli, becerikli, yaratıcı, gözü kara Karadeniz kızı. Taşkıran halkının akil kişisi, babasının has kızı Zeliş… Karadeniz rüzgarlarından daha hırçın, dalgalarından daha gelgitli olan Zeliş'in ziraattan, genel kültüre bilmediği şey yoktur da bir türlü aşkı bilmemektedir Zeliş… O yüzden önce aşkını köle yapacak, sonra da aşkının kölesi olacaktır.
Zeliş'in Babası - Zeliş'in Babası. Kız babası olmak kolay değildir ama Zeliş babası olmak hiç kolay değildir. Şakir, Zeliş'e ve kendi hayatlarına o kadar bağlanmıştır ki kalbine saplanan oklardan haberi bile yoktur. Okların ucu her seferinde Peri'yi göstermektedir.
Komşu, şakir'e sevdalı. Komşu, şakir'e sevdalı. Peri, daha Mıstık karnındayken Taşkıran obasına gelişini felaket sansa da bunun başına gelen en hayırlı şey olduğunu daha sonra görmüştür. Kimsesiz bir kadınken bir anda kalabalığın tam ortasına düşmüş, tek başına çocuğunu nasıl büyüteceğini düşünürken bir oba dolusu insanın desteğini görmüştür. Bir gün gelecek, bir daha kapısını çalmayacağına inandığı aşk da kapısını çalacak; Şakir'i kapıda çok da bekletemeyecektir.
Mehmet'in dedesi - Mehmet'in dedesi. Son dönemde süngüyü biraz düşürmüş olsa da sıfırdan gelmiş, dediğim dedik, şimdilerde emekli ünlü iş adamı. Hayatı boyunca kendi doğrularına göre yaşamış ama yaş alınca doğrularını bir bir sorgular olmuş ve geçmişte yaptığı hataları bugünlerde temize çekme derdine düşmüş bir ihtiyar.
Mehmet'in babası – Kuşak çatışmasının ete kemiğe bürünmüş hali. Tek yaptığı ailesini ve ailesinin geleceğini düşünmek. İşte bu yüzden Mehmet ne olursa olsun Hande'yle evlenmeli!
Mehmet Anne – Mehmet'in annesi, evin gizli patronu ve kocasına deli gibi aşık bir kadın. Akif dahil tek bir kırmızı çizgisi var o da oğlu. O çizgiyi de en fazla yine Akif zorlayabilir ama onun bile bir limiti var.
Akif'in can dostu, müstakbel dünürüdür… Mehmet'in düğünü terk etmesiyle "can dostluk" mertebesinden Yamanerlerin can düşmanlığına amansız ve öngörülemez bir geçiş yapmıştır. Kızının bir damla göz yaşına dünyaları yakacak olan Turgut Mehmet'in itibar suikastına karşılık kolları sıvayacak, topuyla tüfeğiyle dikilecektir karşılarına. Mehmet'in içinde olduğu her şeyi yakıp yıkmaya yemin edecektir. Taşkıran obası dahil…
Mehmet'in arkadaşı . İstikrar, güvenilirlik ve sağduyu timsali olan Uğur'un yıllardır vazgeçemediği iki kötü alışkanlığı vardır. Birincisi Mehmet'e her seferinde inanmak ve güvenmek… İkincisi bir daha Mehmet'e inanıp güvenmemek! Bu ikisi dışında dünya iyisi bir insan diyeceğimiz Uğur'un aşkı, öyle bir sürpriz olur ki dostlar düşman, düşmanlar dost olur.
Mehmet'in terk ettiği gelin, Mehmet'e çok aşık - Seçkin ailesinin biricik kızları. Akıllı, havalı, havai, tarz ve deli gibi aşık… Çocukluğundan beri tek amacı Mehmet'le evlenmek. Nihayet o gün gelip çattığında masada terk edilince Hande de biz de onun diğer karanlık yüzüyle karşı karşıya kalacağız. Kindar, öfkeli, tehlikeli, ihtiraslı ve acımasız.
Mehmet arkadaşı. Şapşallığın ve gamsızlığın imzalı kitabını yazmış olan Kıvanç bu hayatta Mehmet ve Uğur'un ortalamasıdır. Uğur kadar ilkeli değil, ama Mehmet kadar da uçarı değildir. Mehmet'i kurtarmak için girdikleri yolda, o da elbet yolunu şaşıracaktır.
Zeliş'in arkadaşı . Herkes Zeliş'in arkadaşı ama Aslı bir tane. Zeliş'in inadına, korkularına, hüzünlerine, öfkelerine fısıldayan sağ duyunun sesi o. Hatta çoğu zaman Zeliş'in dile getirmeye cesaret edemediği kalbinin sesi. Öz ikizi, Nazlı olsa da Zeliş onun ruh ikizi.
Aslı ve Nazlı'nın babası . Hüsne'nin kocası, Taşkıran obasının herkesin sevdiği abisi, Şakir'in can arkadaşıdır. Obalılar Şakir'den çekinse bile Fiko'dan çekinmez, herkese yakındır. Orta yaş bunalımıyla beraber kendine has mizahı ve romantizmi ile Hüsne'ye zor anlar yaşatsa da insanlara nefes olma yolunda doğal bir yeteneği vardır.
Aslı abla, hemşire, Mehmet'ten hoşlanıyor. Okudu, üniversitelere gitti hemşire oldu. E herkesten biraz farklı olmak hakkı. Tek problem bu farkı obada onun dışında görebilen başka kimse olmaması. Onlar pek umrunda değil de Mehmet de onun farkında değil ya işte bu Naz'ı yakıp kavuruyor.
Hande annesi - Ömrünün neredeyse yarısından fazlasını Turgut'la geçirmiştir ama intikam nedir, nasıl alınır öğrenmemiştir kocasından. O yüzden ne Yamanerlerle düşman olabilmiş, ne de bunu Turgut'a itiraf edebilmiştir.
Aslı'ya yanık dolmuşçu. Herkesin yardımına, her derdin çözümüne koşan köyün öz evladı. Ama onun derdine koşan bir Allah'ın kulu yok… Yanıp kavruluyor Aslı diye ama bi türlü de diyemiyor işte. Nasıl desin? Fiko gibi bir engeli nasıl aşsın? Belki bir gün ona hiç ummadığı biri yardım eder?