Güzide, ailesine düşkün ancak yer yer mesafeli ve soğuk olabilen, bastığı yeri inleten, katı, kuralcı, doğrularından asla sapmayan bir hukukçudur. Hakimlik görevini uzun seneler kendinden ödün vermeden sürdürmüş olan Güzide, evlatlarından birinin hayatını kurtarmak için çok sevdiği mesleğinden vazgeçmek zorunda kalır. Doğru bildiğinden asla şaşmayan, fakat sevdikleri için her şeyi göze alabilecek olan Güzide, yine en çok ailesiyle sınanacaktır…

Sezai, Nevşehir ve Ankara'da hukuk büroları olan ülkece tanınmış bir avukattır. Şiir ve edebiyat düşkünü olan Sezai'nin Güzide ve Tarık ile olan arkadaşlığı üniversite yıllarına dayanmaktadır. Güzide ve Tarık bir ilişkiye başlayınca Sezai aradan çekilmeyi, Güzide'ye karşı duygularını içine atmayı seçmiştir. Güzide ile yollarının yeniden kesişmesi ise, hayatında yeni bir sayfa açmıştır. Güzide'yi bir kez daha kaybetmemeye kararlı olan Sezai, Güzide için savaşmaktan vazgeçmeyecektir.

Açgözlü yapısı yüzünden hayatındaki herkesi kaybetmiş olan Tarık, en çok Güzide'yi kaybetmiş olmaktan pişmandır. Başarılı ve karizmatik avukat maskesinin ardında çevirdiği karanlık işler ayağına dolanmaya başlayan Tarık, artık her hamlesini hesaplayarak yapmak zorundadır.

Babasının açgözlü karakterini az da olsa paylaşan Ozan, genç ve cesur bir inşaat mühendisidir. Hırsı yüzünden kariyerinde dikiş tutturamamış olan Ozan'ın gözü ise karısı Zeliş'ten başka bir şey görmemektedir. Zeliş'in de paylaştığı kolay yoldan zengin olma hevesi, başına büyük dertler açılmasına sebep olacaktır.

Güzide ve ailesi ile tanışıklığı uzun zaman öncesine dayanan Oltan, ülkenin en varlıklı iş adamlarından biridir. İnsanların zayıflıklarını kişisel menfaatleri için kullanmaktan çekinmez. Hayatı büyük bir satranç oyunu gibi oynayan Oltan'ın tek zayıf noktası ise, oğlu Tolga'ya olan sevgisidir.

Ünlü iş adamı Oltan Kaşifoğlu'nun oğlu Tolga, çocukluk arkadaşı Oylum'a kendini bildi bileli kör kütük aşıktır. Oylum ile defalarca kez sınanan aşkları, iki tarafın da gururuna yenik düşmesi sebebiyle yarıda kalmıştır. Oylum'u unutmak için Oylum'un en yakın arkadaşı Selin ile evlenen Tolga, bir yalan üzerine kurulu evliliğini sürdürmekte zorlanmaktadır.

Tolga ile aşkları aileleri arasındaki çatışma yüzünden yarım kalmış olan Oylum, Behram ile mutsuz bir evliliğe mahkum bırakılmıştır. Ancak o da Tolga'dan vazgeçmekte zorlanmakta, kalbine söz geçirememektedir. Behram'ın komaya girmesi ve Kahraman'ın hayatına girmesiyle Oylum çok daha zorlu ikilemler yaşayacaktır.

Tarık ile mutlu bir evliliğe sahip olduğunu zanneden Yeşim'in hayatı, kocası zannettiği adamın halihazırda otuz yıllık bir evliliği olduğunu öğrenince alt üst olmuştur. Güzide ile yolu kesiştikten sonra Tarık'ın gerçek yüzüyle defalarca kez yüzleşmek zorunda kalan Yeşim, asıl düşmanının Güzide değil Tarık olduğunu sonunda anlamıştır. Tarık, kızları Öykü'yü Yeşim'in elinden alınca, Yeşim'in en büyük arzusu kızına kavuşmak haline gelir.

Güzide'nin kimyager kardeşi Ümit, neşeli, esprili, hafif fırıldak, evli ve bir kız çocuk sahibidir. Güzide onun için bir abladan ziyade hep bir anne olmuştur. Aralarında ne yaşanırsa yaşansın zor anında yanında daima Güzide'yi bulan Ümit ablasının en büyük destekçisidir.

Güzide'nin üniversite yıllarından beri en yakın arkadaşı olan Nazan, başarılı bir hakimdir. Güzide ile uzun yıllardır sürdürdüğü arkadaşlığı, Behram ile olan akrabalık ilişkisi yüzünden zor bir sürece girmiştir. Yine de Nazan, Güzide'yi de çocuklarını da kendi ailesinden gibi sevmektedir.

Genç, güzel ve kurnaz bir genç kadın olan Zeliş'in Ozan ile yolları, Oltan için çalıştıkları dönemde kesişmiştir. Daha ilk bakışta birbirinden etkilenen ikili, çok geçmeden acı bir tesadüfle karşılaşır. Zeliş, Yeşim'in kuzenidir. Zeliş uğruna ailesini karşısına alan Ozan, artık evli olduğu kadının karanlık tarafıyla henüz yüzleşmemiştir. Zeliş, türlü oyunlarla Ozan'ı avcunun içine almak üzeredir.

Mimarlık bitirmiş, şehircilik planlama yüksek lisansı ve doktorası yapmıştır. İşsiz kaldığı Kanada'dan sürpriz bir şekilde gelip yıllardır konuşmadığı babası Sezai'nin yanında kalmaya başlar. Aslında göründüğü kadar normal olmayan İpek'in bir de Güzide ve ailesinin hayatını değiştirecek gizli bir gündemi vardır. Annesinin intiharı sonrası babasıyla arası açılan İpek, şimdi Sezai'yi çok mutlu eden Güzide'den hiç hoşlanmamaktadır.

Behram'ın teyzesinin oğlu, Mualla ve Nazan'ın yeğenidir. Kahraman'ın Danıştay'da hakim olan babası ve avukat annesi, Kahraman lisedeyken trafik kazasında ölmüştür. Mualla Kahraman'a maddi manevi destek vermiş, onu oğlu yerine koymuştur. Kahraman, ergenliği anne babasız geçtiği için güvenli bağlanma sorunu yaşamaktadır. İyi bir üniversitenin ekonomi bölümünü bitiren Kahraman modern biridir. Ancak İstanbul'a dönünce yaşayacakları ve kalbinde doğacak aşk içinde uyuyan feodal karakteri giderek arttıracak ve Behram gibi sahiplenici biri haline gelecektir.

Tarık'ın ablasının kızıdır. Gazetecilik mezunu olan Azra Ankara'da bir süre çalışmıştır. Mesleki hırsları vardır ama bir türlü yükselememiştir. Azra çalışkan ve obsesyon derecesinde titizdir. Ne çok dik başlı, ne çok uysaldır. Duyguları uçlarda yaşar. Sevdiklerine düşkündür, sevmediklerine ise düşman. Özünde iyi kalpli olmakla birlikte hayatta gördükleri kalbini katılaştırmıştır. Tarık yıllardır pek görüşmediği ablasının hastalığını öğrenince Azra'ya yanına taşınmasını önerir. Azra sevinçle kabul eder. Öykü'yle de çok iyi anlaşan Azra'nın bunca zaman sonra aniden hayatına girmesinden şüphelenmeyen Tarık'ı büyük sürprizler beklemektedir.