Tahir, Yiğit için evlenme kararını bi kere almıştır; ok da yaydan çıkmıştır. Ona karşı olan tüm sesleri bastırır, hedefe kitlenir. O ses Nefes'in sesi olsa bile. Zaten yaylada söylediği "Vedat'ın artığıyla evlenecek misin?" sözünden dolayı Nefes'e çok kızgındır. Nefes'in söylediği hiçbir şeyi dinlemez, evleneceklerini herkese açıklar, ailesinin de, Nefes'in de karşısında dağ gibi durur. Nefes için ise evlilik keskin bıçaktır. Evlense yanacaklar, evlenmese yanacaklar. Büyük çelişkisinin içinde çırpınırken, hayatının herkesten sakladığı en büyük acısı, onu uykularında yakalamaya başlar.
Yiğit'i kurtarabilmek için hayatlarını birleştiren Nefes ve Tahir'in asıl savaşları şimdi başlamaktadır. İlk günden onlara zindan edilen hayata, el ele direnmeye kararlıdırlar. Tahir önce Nefes'i bir kaç kez düştüğü yerden kaldırmak zorunda kalır. Ama kendisi düştüğünde ve acıdan delirdiğinde, Nefes'in o kırılgan görünüşünün altındaki gerçek gücü görür ve büyülenir.
Tahir ile Nefes'in sevda türküsü, Mercan için yakılan ağıtlarla kesilir. Vedat'ın şeytani planının kurbanı olan Mercan, masumiyetinin bedelini hastanede hayata tutunmaya çalışarak ödemektedir. Cemil ise her şeyden habersiz, teselliyi kızının canına kasteden Vedat'ın dostluğunda, intikamıysa kızını kurtaran Tahir'e nefretinde bulur. Canından çok sevdiği Nefes için kendini siper edip, ona deva olan Tahir ilk kez bu kadar dağılmıştır. Tüm Karadeniz'i susturan cesareti tek bir şeye söz geçiremez; vicdanına!
Tahir'in göğsüne Cemil'in kör mermisi saplanmış kalmıştır. Üstelik Vedat, Cemil'in yarım bıraktığı işi tamamlamak için Tahir'in peşindedir. Denizden gelen kaplan Tahir, Vedat'a karşı ilk kez bu kadar savunmasızdır. Deli Tahir'in akan her damla kanda takati azalırken, ona can olan tek şey, Nefes'e olan sevdasıdır. Nefes ise şimdi Tahir'den daha delidir. Tahir Kaleli'nin eşinden bekleneceği gibi; dağ gibi ayaktadır. İnandığı tek şeyi herkese haykırır: "Tahir bizi bırakmaz!"
Tahir çocuklarla eve gelince, Kaleli Konağı şenlenir. Yiğit'e kavuşan Nefes onun mutluluğunu yaşarken, bir yandan da kızı olduğunu bilmediği Ceylan'la çok tatlı bir ilişki kurmaya başlar. Cümbür cemaat çaylığa gidince, tüm problemlerini unutur, güzel bir hafta sonu yaşarlar. Kaleliler için her şey iyiye gidiyor gibi görünmektedir. Ancak Deli Tahir'in, canını hiçe sayıp, çocuklarıyla Nefes'i kavuşturmasına engel olamayan Vedat, Mercan'ın da uyanmasıyla hiç olmadığı kadar köşeye sıkışmış, hiç olmadığı kadar tehlikelidir.
Geri dönüşü olmayan yola girilmiştir bir kere. Tahir, canını hiçe sayıp itirafı Mithat'a vermiştir. Vedat'ın da Nefes'i ihbar etmesi an meselesidir artık. Tahir'in, Nefes ve çocuklarla olabilmesinin tek yolu kalmıştır. Karadeniz'den gitmek… Tahir'in deli hamlesi, Kaleli Konağı'na kor gibi düşmüştür. Tahir'in, kendisine haber vermeden, hayatını sonsuza kadar değiştirecek kararlar almasına sinirlenen Nefes bir yanda, ailesi dağılmasın diye her fedakarlığı yapan Mustafa diğer yanda Tahir'e karşı çıkarlar. Onu destekleyen tek kişi, Nazar konusunda hala canı acıyan Murat'tan başkası değildir.
Karadeniz'e veda etme zamanı gelmiştir. Deli Tahir ruhundan, canından bağlı olduğu memleketine, Nefes ve Yiğit'le kalabilmek için hasret kalmaya razıdır. Nefes en başından beri bu fikre karşı çıksa da artık onun da yapabileceği bir şey kalmamıştır. Ceylan ile Nefes'i kavuşturamayan yüreği buruk Tahir, Mustafa'nın, Vedat'ın oyunuyla hapse düştüğünü öğrendiğinde her şey arapsaçına döner. Bir yanda dağılma tehlikesiyle karşı karşıya olan, başsız kalmış Kaleliler diğer yandaysa Nefes ve Yiğit vardır. Tahir için tercih yapmak ölümden beterdir.
Tahir suyun altında yaşam savaşı verirken Nefes ise Vedat'la karşı karşıya kalır. Vedat'tan kurtulduklarını düşünüp, mutlu günlerine dönen Kaleli ailesi genişlemektedir. Asiye'nin hamileliği evde herkesin yüzünü güldürürken, Vedat intikam peşinde gezer
Nefes ve Tahir, Vedat'ın varlığından habersiz en mutlu günlerini yaşarken, Vedat intikam peşindedir.