On altı yaşındayken kapatıldığı evde, sekiz senedir Vedat Sayar'ın karısı olmaya mecbur bırakılan Nefes'in hayatındaki tek güzel şey yedi yaşındaki oğlu Yiğit...
Bu sekiz yıl boyunca gece gündüz gördüğü şiddete boyun eğmeyen Nefes, her fırsatta oğlunu da alarak kaçmaya çalışır.
Her kurtulma girişimi başarısızlıkla sonuçlanır, ta ki Tahir Kaleli ile karşılaşana kadar. Vedat Sayar, Kaleli ailesini akşam yemeğine çağırınca Tahir'le Nefes tanışırlar.
Tahir Kaleli, nam-ı diğer Deli Tahir, Karadenizli muhafazakâr bir ailenin oğludur. Ailenin sahip olduğu kum şirketinde masa başında oturacağına, kum gemilerinde kaptanlık yapmayı, koca koca direklerin tepelerinde makara yağlamayı tercih eden asi, mert, gözü pek, korkusuz bir Karadeniz delikanlısı...
Tek derdi onu köyün en uslu kızıyla evlendirmek isteyen annesi Saniye iken Sayar Beton'la anlaşma imzalamak için geldikleri İstanbul'da, Tahir'in hayatı sonsuza kadar değişir.
Tahir Nefes'e ilk gördüğü anda vurulur ve kısacık bir andan sonra evli barklı kadına bakmanın ağırlığını hissedip bakışlarını da ilgisini de Nefes'den çeker, ta ki o narin bileklerde şiddet izlerini görene kadar.
Vedat, hasta kafasıyla karısına bileğindeki morlukları soran Tahir'i yanlış anlar; bileklerini gösterdiği için Nefes'i suçlar ve ceza olarak parmaklarını kırar. Bu artık son nokta olur.