Tahir: ''Sok kafanı içeriye!'' Nefes: ''Niye bizi Vedat'a ver diye mi? Çok beklersin.'' Tahir: ''Sakin ol aslanım dokunmayacaktım annene!'' Tahir: ''Eline ne oldu? Kırık mı? Vedat mı yaptı yoksa?'' Tahir: ''Bak belli ki o heriften kaçmışsın.'' Nefes: ''Hastane olmaz biz gidelim ben hallederim.'' Tahir: ''Korkma seni geri göndermeyeceğim, o şerefsize de haber vermeyeceğim tamam mı?'' Nefes: ''Neden sana güveneyim?'' Tahir: ''Benim memleketimdesin. Biz misafire kalleşlik yapmayız!'' Nefes: ''Şimdi sesini kız kafanı sok, bekle...'' Tahir: ''Çaresiz bir kadınla çocuğunu bu şerefsize teslim edeceğim canım kurtulacak he mi?'' Nefes: ''Tahir, ağabeyin doğru söylüyor öldürecek seni!'' Tahir: ''Sen sus sizi bu herife vermiyorum'' Tahir: ''Sen bana güveniyor musun?'' Nefes: ''Güveniyorum...'' Nefes: ''Biliyor musun? Ağabeyin gerçekten çok haklı. Sen bize yardım edemezsin!'' Tahir: ''Benim tek anladığım ağabeyim bize yardım etmez.'' Nefes: ''Ya sen ne kalın kafalı adamsın ya!'' Tahir: ''Riv riv edeceğine Yiğit'i yedir çocuk aç'' Nefes: ''Ben biraz hava alsam?'' Tahir: ''Size neler yaptı? Bu çocuğu yıllardır korkuyla uyutacak neler yaptı size?'' Tahir: ''Osman hoca pansuman yapmamız gerekiyor dedi'' Tahir: ''Canını çok yaktı değil mi? Göründüğünden de çok...'' Nefes: ''Babam para için herşeyi yapabilecek, kıznı üç kuruşa satacak bir adamdı!'' Nefes: ''İlk o gece dayak yedim yatağına girmeyi reddedince'' Nefes: ''O kadar çok dövdü ki, kendimden geçmişim...'' Tahir: ''Şimdi derdin ne söyle bakalım?'' Nefes: ''Derdim falan yok benim!'' Nefes: ''Söyliyeyim, derdim sensin senin varlığın. Oğlum seni acayip güçlü takımın içine ekledi. Sana denizden gelen kaplan diyor!'' Tahir: ''Bunlar bana dert değil daha çok çare gibi geldi!'' Nefes: ''Yakında oğlumun hayatından çıkacaksın, çıkarkende çareyi beraberinde götüreceksin!'' Nefes: ''Trabzon kaplanı Trabzon'dan kalacak. Geyikle küçük kurt kimbilir hangi vahşi ormana kaçacak!'' Nefes: ''Bak Tahir oğlumdan uzak dur seni sevmesine izin verme!'' Tahir: ''Mevzu sadece Yiğit mi sence Nefes?'' Nefes: ''Tahir uyan ne olursun korkuyorum!'' Tahir: ''En son ben Vedat'ı vurmaya gidiyordum sen de benim kafama birşeyle vurdun?'' Nefes: ''Güğümle... sen kendine gelmeden uyku ilacı da içirdik'' Nefes: ''Sen o kalın kafanı dizime koyda ben bak nasıl kırıyorum...'' Nefes: ''Tahir bu neyin inadı daha kaç can yanacak bizim yüzümüzden...'' Tahir: ''Sakın o cümleni bitirme!'' Nefes: ''Başka çaren yok ağabeyini kurtarman lazım!'' Nefes: ''Bırak Vedat'a gideyim!'' Tahir: ''Bırakmıyorum, duydun mu? Bırakmıyorum!'' Nefes: ''Ağabeyin senin kanından canından oysa ben hiçbişeyinim...'' Tahir: ''O aklından ne geçiyorsa unut onu!'' Tahir: ''Benim seninle bir işim olmaz!'' Nefes: ''Vedat'tan korkmamıza gerek yok!'' Tahir: ''Sana ne oldu? Geldiğinden beri Vedat'tan ödün kopuyordu şimdi ne oldu?'' Nefes: ''Vedat dün gece içeri alındı!'' Nefes: ''Gözün aydın kurtuluyorsun!'' Tahir: ''Sen bana laf mı sokuyorsun?'' Nefes: ''Herkesin hayatı yoluna giriyor işte yakında düğünde yaparsın!'' Tahir: ''Nerede buldun kızım sen bu bolluğu?'' Nefes: ''Senden kurtulacağım zamanı iple çekiyorum deli Tahir!'' Nefes: ''Bırak uzağa otursun uzaktan iyi bir insan benziyor!'' Tahir: ''Bana bak Nefes, efendiliğimi bozdurma seni de bozarım!'' Nefes: ''Yangın görseler akılları gider, sorsalar hepsi ateş!'' Tahir: ''Nefes sen kurtla kuzunun hikayesini bilir misin?'' Tahir: ''Ulan dayılığın kime? Bir nefeslik canın var!'' Tahir: ''Yarın özgür kuş gibi olup uçacaksın bu neyin yarası Nefes?'' Nefes: ''Neyin yarası söyliyeyim mi Tahir? O kuşları kalbime sen soktun. Şimdi de yüreğimi parçalayarak çıkarıyorsun işte bunun yarası!'' Nefes: ''Yeterince uğraştın bizimle. Bizi bırak hayatına bak!'' Tahir: ''Gider ayak benim ayarımla oynama, derdim sen değilsin Yiğit!'' Nefes: ''Hakkını helal et deli Tahir...'' Nefes: ''Mazim kirli diye kurtarman gereken bir prenses değil miyim artık?'' Tahir: ''Mazlumun günahı aranmaz onu her türlü korursun bu bir. İki eğer kalbini kırdıysam...'' Nefes: ''Merhamet bir adama anca bu kadar yakışır!'' Nefes: ''Bir Karadenizli bana demişti ki, Karadeniz'in umudu bitince inadı başlar!'' Tahir: ''Ne kadar da akıllı konuşmuş o Karadenizli!'' Tahir: ''Nefes şunu bil ki, ben Mercan'ı yarı yolda bırakmadım.'' Tahir: ''Nefes, bir şey soracağım? Kararını değiştirmedin değil mi, Kalıyorsunuz?'' Nefes: ''O yüzden mi dayandın gecenin köründe kapıya?'' Tahir: ''Kalıyoruz de gideyim!'' Tahir: ''Nefes akacaksa benim kanım aksın, seninkinin aktığı yetti!'' Nefes: ''Bugün sana ihtiyacım var!'' Tahir: ''Nefes kararın gidiyor muyuz, gitmiyor muyuz?'' Nefes: ''Tahir ben seni memleketinden ayıramam!'' Nefes: ''Bana her yer gurbet ama gidersek ikimiz de öksüz kalırız!'' Nefes: ''Gurbete gitsek ne olacak? Ailen olmayacak, memleketin olmayacak, denizin olmayacak!'' Tahir: ''Geberiyorum ulan geberiyorum ama karşılığında birşey bekliyor muyum yok.'' Nefes: ''Enkaza sevdalanıyorsun kıyamıyorum...'' Tahir: ''Sevda benim sevdam ula sanane!'' Tahir: ''O şerefsizin nesisin demiştim sana, hiçbişeyiyim demiştin inanıyorum sana!'' Nefes: ''Ama bu sabah yüzüme bile bakmadın bende sandım ki...'' Nefes: ''Ben seni hakedecek ne yaptım acaba?'' Tahir: ''Bu hayatı Nefes'ime haram etmişler, ben nefsimin peşine düşmem!'' Nefes: ''Ben uçurumdan atladığımıza pişman değilim!'' Nefes: ''Yiğit'i alacağız tüm bu belalardan kurtulacağız!'' Tahir: ''Orda o kız ölüm döşeğinde yatarken ben senin dizinde yatmak için geberiyorum!'' Nefes: ''Omzum, dizim sen ne zaman sığınmak istersen onlar senin biliyorsun değil mi?'' Nefes: ''Biz evlendik Vedat çok büyük birşey yapar sandım ama yapmadı!'' Tahir: ''Mercan benim yüzümden intihar etmedi?'' Nefes: ''Eğer ben Vedat'tan kaçıp seninle evlenmeseydim şimdi Mercan ölümle cebelleşmiyor olacaktı demek!'' Tahir: ''Bana bak Nefes Hanım, Vedat'ın günahları yüzünden kendine ceza kesmene çok pis ayar oluyorum!'' Nefes: ''Sen Vedat'ı diri diri gömdüm dediğinde ben öldüm sonra o mezarı boş görünce ben yeniden doğdum!'' Nefes: ''Ben vurulduğum anı hatırlamıyorum ama senin bana birlikte yaşlanacağız dediğin anı çok iyi hatırlıyorum!'' Tahir: ''O kadar güzel olmuşsun ki...'' Nefes: ''Beğendin mi? Bir kadın sevildikçe güzelleşirmiş...'' Nefes: ''Tahir bakma bana öyle bakarsan inanırım!'' Tahir: ''Ben o bagajın kapağını açtığım anda sen benim kadınım oldun dedim...''