Adana'da hastanede bırakılan cenazenin kime ait olduğu konusu 18 Şubat Pazartesi günü işlenmeye başladı.
26 Ocak 2019 günü cumartesi 15:45'te özel bir hastaneye bir hasta geliyor. Hastanın yanındaki kadın hastanın adının Kemal Çakır olduğunu söylüyor. Olaydan 5 gün sonra hastaneye gelen Yeter Çakır isimli kadın gelir ve hastanın adının Ahmet Yençelik olduğunu ve 2 yıl birlikte olduğunu ifade eder. Polisin yaptığı araştırma sonucu hastanın adının Ali Dokumacı olduğunu anlar. Nitekim Ali Dokumacı yaşadığını hastanedeki ile ilişkisinin bulunmadığını beyan eder. Fakat Ali Dokumacı'nın eşi hastanedeki kişinin kayınbiraderi olduğunu, Yeter isimli bir kadınla yaşadığını ifade ediyor.
Kimliği belirsiz cenazenin öyküsü..
-26 ocak 2018 tarihinde Ayşe Durgun hastaneye getirdiği adamın adının Kemal Çakır demiş.
-Daha sonra Yeter Yençelik hastaneye gelip adının Ahmet Yençelik olduğunu söylemiş.
-Polis araştırma yapmış hastanın adının Ali Dokumacı olduğunu öğrenmiş.
-Ali Dokumacı ortaya çıkıp kardeşinin adının Yaşar Dokumacı olduğunu söylemiş.
-Ali Dokumacı gördüğü fotoğraftan hastanedeki kişinin kardeşi Yaşar Dokumacı olmadığını söylemiş ve bu yüzden cenazeyi teslim almamış.
-Ali Dokumacının eşi hastanedeki kişinin kayınbiraderi olduğunu bildirmiş.
-Hastanedeki kişi şüpheli ölümden dolayı beyin kanaması geçirmiş.
Peki Adana'da hastanede bırakılan cenaze kime ait?
Adana'ya 4,5G ile adı geçen hastanenin önünden canlı bağlantı gerçekleştirildi. Hastanenin müdürünün yaptığı açıklamaya göre defin işlemini yapamadıklarını ifade etti. Bu yüzden Müge Anlı'ya başvurduklarını söyledi. Hasta 112 vasıtası ile geldiğini derhal yoğun bakım servisine aldıklarını ifade etti. Yeter Yençelik elinde bir kağıtla gelip hastane yönetimine kimlik bildirimi yaptığını söyledi. Hastane polisi çağırıp gelen kadınların ifadelerinin alındığını anlattı. Ölüm nedeninin beyin kanaması olduğunu ve 31 ocak 2019 tarihinde hastayı kaybettiklerini ifade etti.
Adana'dan bir izleyici bağlandı. Adı geçen kişinin semt pazarında çarşaf sattığını ve hastaneye ilk getiren kadının eşi olduğunu söyledi. Yani ilk getiren Ayşe Durgun'un eşi olduğunu pazarda öyle duyduğunu anlattı. Adana Bahçelievler kapalı semt pazarında yastık yüzü ve çarşaf sattıklarını hatta evlerinin yerini bildiğini sabahları bazen köpek gezdirdiğini gördüğünü ifade etti. Olaydan sonra mahalleye polis gelip Ayşe Durgun'a cenazeyi almalarını söylemiş ama Ayşe Durgun'un kimsesi olmadığı için cenazeyi almadığını komşularına anlatmış.
Yeter Yençelik Hanım telefonla yayına bağlandı. Morgdaki kişinin dini nikahlı eşi olduğunu 16 yıldır beraber olduklarını ama cenazeyi alamadıklarını ifade etti. Görüntülerdeki kişinin ablası Ayşe Durgun olduğunu eşinin ailesi ile samimi olmadığını söyledi. Yanlışlıkla ağabeyinin adını verdiğini korkudan yanlışlığı düzeltemediğini anlattı. Ailesinin İzmir'de yaşadığını ve eşinin Bulgaristan göçmeni olduğunu bildiğini kimliğini hiç görmediğini açıkladı. Eşinin kardeşlerinin adlarının Recep, Ali, Metin, Çetin olduğunu açıkladı. Resmi olarak evli olmadıkları için cenazenin kendisine verilmediğini savcılığa başvurduğunu açıkladı.
Metin Dokumacı yayına bağlandı. Rahmetli Yaşar Dokumacı'nın kardeşi olduğunu ifade etti. Ağabeyini teşhis ettiğini sözlerine ekledi. Ağabeyinin yasadışı işler içinde olduğunu ve o yüzden kaçak olarak yaşadığını anlattı. Ama maddi durumunun olmadığını cenazeyi alamayacağını söyledi. Müge Anlı bu konuda yardım edeceklerini söyledi.
Kimliği belirsiz cenazenin cenazenin Yaşar Dokumacı ait olduğu belirlendi ve bir cenazenin kim olduğunu tespit eden Müge Anlı, tarihine yeni bir başarı daha ekledi.