Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu cenaze namazının nasıl kılınacağını atv ekranlarında yayınlanan programında izleyicilere anlattı. "Cenaze namazı rükû ve secdesi olmayan bir namazdır. Namaz kılınmaya başlanırken ilk cenazeye karşı kıbleye yönelik olarak saf bağlanır ve niyet edilir. İmam tekbir alarak ellerini namazda olduğu gibi bağlar. Cemaat de gizlice tekbir alarak ellerini bağlar. Tekbirin arkasından hem imam hem cemaat "Ve celle senaüke" cümlesini ilave ederek içlerinden "Sübhaneke" duasını okurlar. Ardından imam ellerini kaldırmadan "Allahüekber" diyerek açıktan tekbir alır. Cemaatte ellerini kaldırmadan gizlice tekbir alır. Bundan sonra hepsi içlerinden "Allahümme Salli ve Allahümme Barik " dualarını okurlar.Tekrar aynı şekilde ellerini kaldırılmadan "Allahüekber" diye tekbir alırlar.Sonra "Cenaze duası" okunur. Bilmeyenler "Rabbena Atina" duasını okurlar veya "Allahım! Onu bağışla" anlamında 'Rabbi mağfirli' derler. Tekbirle birlikte önce sağa sonra sola selam verilir. Dördüncü tekbirle birlikte Allah'ım Bizi bağışla, bize merhamet et."
Hatipoğlu, cenaze namazında okunacak duaları da açıkladı. 'Sübhaneke' duası 'Ve celle senaüke' cümlesini ilave ederek okunur. Daha sonra " Allahümme Salli" ve 'Allahümme Barik' duaları okunur. En son "Cenaze duası" okunur. Cenaze duasını bilmeyenler ise Allahım! Onu bağışla diyerek duasını eder."
"Cenaze namazı rükusuz ve secdesiz bir namazdır. Namazdan ayıran nokta budur. Tekbirli bir namazdır. Cenaze namazı bir rekattır. "
"Cenaze namazının abdestsiz kılınması caiz değildir. Mutlaka cemaatin abdestli olması gereklidir. Çünkü cenaze namazı, şartları bakımından diğer namazlar gibidir. Cenaze namazında farz-ı kifaye vardır. Taharet, kıbleye yönelmek, setr-i avret ve niyet gibi şartlara riâyet edilir."
Diyanet İşleri Başkanlığı konuyla ilgili yayınladığı yazıda; "Aslolan, namazının kılınabilmesi için cenazenin hazır bulunmasıdır. Bununla birlikte hazır olmayan cenaze için de namaz kılınabilir. Nitekim Resûlullah (s.a.s.), Habeş Kralı Necâşî'nin vefatını Haber vermiş, sonra da onun cenaze namazını kıldırmak üzere cemaatin önüne geçmiş, ashab da arkasında saf tutmuştur (Buhârî, Cenâiz, 55; Müslim, Cenâiz, 63). Olayda hazır bulunan Câbir b. Abdullah (r.a.) şöyle demiştir: "Resûlullah (s.a.s.), Necâşî'nin (gıyabında) cenaze namazını kıldırdı. Ben de ikinci yahut üçüncü saftaydım." (Buhârî, Cenâiz, 54)."