Sıkmazsan adam değilsin dedin ya Yaman... O elini her tarafa uzatmamayı öğren! Yoksa bir dahakine o uzattığın dilini keserim! Baktım o da kesmiyor, işte o zaman son gördüğün kişi olarak adam gibi adam görürsün! Şimdi bu itler size Çakırbeyli'leri öldüreceğiz diye çağırdı değil mi? İlyas Reis, bir savaş çıkacak yanımızda olun diye çağırdılar. Savaş mavaş olmayacak ortalarda gezen bir hain var, Tufan! O da ölecek... Eğer aranızda onunla birlikte ölmek isteyen varsa hiç bizi yormasın! Ben hasımlarımda mücadele ederken, birileri tribünden bir sandalye kapacak diye kalkıpta masaya toplantı koymam! Ben izin verene kadar sakın ha ölmeyin! Tatmin olmazsam gereğini yaparım! İlyas Çakırbeyli ben, sence ben buraya niye geldim? Bu Mürsel'in yerini söyle biz çekip gidelim... İlyas bilmiyorum dedim... Fahri Ağabey sık bunun kafasına... Behzat, içerisi de benim dışarısı da benim! Benim olan her nerede gezersen bil ki canın benim! Devletten tırsmazsın! Tipi'den tırsmadın! Hızır'dan tırmasın! İlyas'tan mı tırtstın Ateş! Senin bu saydıklarının hepsinin ne yapacağı az çok tahmin edilir. Ama İlyas'ın edilemez! Sana bir liste gelecek, miktarıyla birlikte. Savaşmak istemiyorsan fazlasıyla ver peşinden çekilirler. Peki ya savaşmak istersem ağabey? Bilmem, Reis sensin... İyi ki kardeş değil mişiz İlyas... İnsan ağabeyini iki dakikada satar mı? Boş boş konuşma lan! İlyas artık kendine gel! Lan sen kimsin bana kendine gel diyorsun? Ben kim miyim? Kimsin? Kimsin lan? Sen sus sıra sana daha gelmedi! Benim kimseden gizlim saklım yoktur! Kimsenin arkasından iş çevirmem! Kimseyi aldatmam kimseye yalan söylemem... Ben şimdiden herkesin yerine her şeyi konuşurum... Sen kimsin ya? Sana her şeyi söylemek zorunda mıyım? Ben senin bir lafınla adam vuran kişiyim... Bana mı soruyorsun kimsin diye? Şahin Ağa kalemimi kırsın ya da kırmasın ben bu şekilde bu şartlar altında yaşamak istemiyorum. Ben ne öyle pişman olurum, ne de öyle af dilerim! Ha eksik yaptım, o çakalı öldürmedim o ayrı mesele... Ama ağabeyim eksik yapmasın. Şahin Ağa ne hüküm verirse versin beni kendi öldürsün! Kim 'Gençsin, bu işleri becerebilecek misin?' diye yaklaşıyorsa, hamleyi yapacak olanın arkasındaki de odur! Yaşınız ve tecrübeniz benden büyük. Ama biz ağabeyimizden bu masada kimsenin kimseye saygısızlık edemeyeceğini, yaşın değil, onurun ve cesaretin daha önemli olduğunu öğrendik! İşte kastettiğim bu! Saygısızlık yaptığının bile farkında değil... Ünal Bey, açıkçası bu masadaki insanları böyle bilgisiz çocuklarla iş yapmaya mecbur bırakmanız bizim yavaş yavaş sonumuzun geldiğini gösteriyor... Kimsenin sonunun geldiği yok Murat'cım! Bu masadaki herkesin özgürce düşüncesini ifade etmesini isteriz. Ama biz ticaret yapıyoruz. Ticaretin kuralları vardır. Bizim kurallarımız belli. İhanet eden ölür. Ama ticaret devam ettiğine göre benim için İlyas'la ilgili bir sıkıntı yok... Ne konuştunuz? Kötü bir şey söylemedi ya? Seni üzersem kırarsam diye tehdit etti işte... Sen ne dedin peki? 'Sanane sevdiğim kadından!' dedim. Benim için farketmez. Zaafı olan herkes ölür. Ama sen diyorsan ki ölmemek için size birkaç şey söylerim, seni dinlerim. Kemiklerini kıracağım! Ama Alparslan'ın üzerine yemin ederim ki seni öldürmeyeceğim... Bunu götürüp şirketinin kapısının önüne atın! Sıranın onlarda olduğunu bilsinler...