Eğtimini yurtdışında tamamlayan ve yurda dönen Alpaslan'ın geleceği parlaktır. İyi bir şirkette üst düzey yönetici olabilecek kapasitedir. Ama o aynı zamanda bir Çakırbeyli'dir...
Savaş ve Cemal'in ağabeyleri masanın üyeleriyken, öldürülür. Bunun üzerine veliaht olarak Savaş ve Cemal ağabeylerinin yerine masaya otururlar. Ancak ağabeylerinin intikamlarını istemektedirler. O yüzden Ünal Kaplan'dan toplantı isterler.
Cemal, Savaş'a göre daha fevridir. Savaş'ın masada ticaretin devamına yönelik isteklerine karşı, Cemal sadece intikam peşindedir.
Ünal Kaplan, masayı intikam için değil ticaret için toplayacağını söyler. Aksi bir durumda bunun hesabını ikisinden de soracağını net bir şekilde ifade eder.
Masa toplanır. Savaş her ne kadar daha yapıcı olsa da, Hızır karşısında sukunetini koruyamaz ve İlyas ile Hızır'ın ağabeylerini öldürmekle suçlar.
Hızır ise Savaş'a elinde kanıtının olup olmadığını sorar. Aynı şekilde masanın toplanma amacını da üstü kapalı bir şekilde Ünal Kaplan'a hatırlatır.
Bu kez Cemal söz alır ve çok daha ağır şeyler söyler. İntikam gözlerini karartmıştır. Hızır değilse de İlyas'ın infazının masada oylanmasını ister.
Savaş, ağabeylerinin ölümünün sorumlusunun İlyas olduğunu ve kana kan bir anlayışla, İlyas'ın öldürülmesi gerektiğini söyler.