Hızır Çakırbeyli tüm işlerini İlyas'a devredip memleketine yerleştikten sonra ailesiyle, alıştığı sorunlardan uzakta alışılmadık bir mutluluğa sahip olmuştur.
Onca yaşanan sıkıntıdan sonra bir nebze huzur bulan ailenin tadının kaçacağı günler ise çok uzakta değildir.
Ünal Kaplan ile birlikte tüm masa üyelerinin ortak kararı Hızır'ın bir an önce gelip masaya oturması yönündedir.
İstihbaratın içindeki kendine yakın güçleri maşa olarak kullanan CIA, büyük kıyım için hazırlanmaktadır.
Olayın ehemmiyetinin farkında olan herkes bir yandan Hızır'a kurulan pusuların ardını araştırırken diğer yandan dönüşünü sağlamaya çalışır.
Peşinde ölümle gezen Hızır'ın dönüp işlerin başına geçmekten başka çaresi yoktur. Tabi eğer bunun için hala zamanı varsa…