"Reis kabristanda başın kalabalık diye yanına gelmedim." İşte Kimsesiz Yaşar efsanesi tam da bu cümleyle başladı. Hızır Reis kızını İlyas yeğenini kaybetmiştir ve failleri ise Kimsesiz Yaşar biliyordur.
Kimsenin ayağına gitmeyen Hızır Reis, kızını öldürenleri bulabilmek için Kimsesiz'in karşısındadır. Kimsesiz Yaşar doğruyu söyleyecek midir? Daha doğrusu cinayeti kimin işlediğini veya emri kimin verdiğini biliyor mudur? Belki de en önemlisi dost mudur? Yoksa düşman mı?
Yaşar'ın en sevdiği şeylerden biri, lokumdur. Dostlarına lokum ikram etmesiyle de tanınır. Kendisi ise lokumu mutlaka pudrasını üfler ve öyle yer. Bu onun için ritüeldir.
Yaşar Kimsesiz, kimseyle dostluk kurmayan, sokakları iyi bilen, onun gözü kulağı olan binlerce sadık adamı olan korkusuz bir adamdır. Masaya oturmak istemektedir. Kısa sürede de oturur ve masanın sağlam adamlarından biri haline gelir. Masaya oturur oturmaz Kimsesiz Yaşar tavrını koyar, kimseden çekinmediğini ama Çakırbeylilerle dost olduğunun işaretini verir. Özellikle İlyas ile arasında gözle görülür bir uyum içerisindedir.
Kimsesiz Yaşar'ı efsane yapan sahnelerden biri hiç şüphesiz 74. Bölümdeki kendisine kurulan pusudan kurtulup, yürüyen arabaya atlayıp adamları öldürdüğü sekanstır. Bölümü izlemek için tıklayın: Eşkıya 74. Bölüm İzle
16 yaşında kendisine işkence eden Mürsel ile olan düşmanlığı onu cezaevine de sürükler. İçeride bir süre Hızır Reis ve Tipi ile birlikte kalır.
Kendisine içeride kurulan ölüm tuzağından bir kez daha canlı olarak çıkmayı başarır. Aklı fikri Mürsel'dedir.
Hızır ile birlikte Mürsel'e baskın yaparlar ve ele geçirirler. Ancak istihbaratçı Nevzat, Mürsel'i Kimsesiz Yaşar ve Hızır'ın elinden alır.