Hiç vakit kaybetmeden ablalarının intikamını almak için harekete geçen Bicolar, ölümün eşiğinden henüz dönen Boran'a kaderden kaçış olmadığını gösterirler.
Boran, onunla ölüme gitmeye razı olan dostlarının önünde kendini siper ederek son nefesini verir. Kardeş gibi gördükleri Boran'ı kaybeden İlyas ve Behzat'ı dizginlemek artık mümkün olmayacaktır.
Hızır'ın Boran ile ilgili kararını öğrenen herkes bir nebze olsun nefes alabilmişken kara haber tez yayılır.
Bu habere en çok üzülecek olan kişi ise kuşkusuz hastanede yattığı için "babam" dediği adamın ölürken yanında olamayan Tekin olacaktır.
Son hamleden sonra düşmanları Hızır'ın güç kaybetmeye devam ederek yıkılacağını düşünürken unuttukları önemli bir şey vardır. Hızır Çakırbeyli her darbeden sonra biraz daha güçlenir ve daha büyük bir hırsla ayağa kalkar.
Nitekim yine öyle olacaktır. Hızır'ın talimatına göre Boran, onu öldürenlerden önce toprağa girmeyecek, Bicoların saklandığı deliği bulmak için gerekirse her taşın altına bakılacaktır.
Altan, Çakırbeylilerle ilgili en başta planladığını başarmış, masayı bölüp parçalamış, yönetmek içinse kolları sıvamıştır. Çıkardığı savaşı en gerisinden izleyen Altan, Hızır'ın Köksal'ı öldürmesiyle birlikte, patlamaya hazır bir bomba gibi ortalarda dolaşan Volkan'ın pimini çekip hedefine fırlatacaktır.