Akkız'ın iç geçirerek söylediği, "Birlikte yaşamak için ne güzel bir yer, ne güzel bir vakit" sözlerine Batuga, yerin ve zamanın önemli olmadığı güzel olanın Akkız'ın yanında olmak olduğunu söyleyerek cevap verir.
Batuga'ya aşkla bakan Akkız gözlerini kapar ve doğadaki sesleri dinlerken "İmdi vakit dursa. Seninle sonsuza kadar bu güzel ormanda, kuşların kanatlarında, yıldızların altında yaşasak" diyerek aşkını dile getirir.
"Yıldızlar bile bize katılsa" sözlerine Batuga "Seni tanıdığımdan beri yıldızlara bakmaz oldum Akkız. Sen benim yeryüzündeki yıldızımsın. Sen yeter ki yanımda ol, karanlık bana aydınlık olur" sözleriyle karşılık vermesi Akkız'ı mutluluktan duygulandırdı.
Akkız, Ulu Kam Esrigün'ün gönüllerini birbirlerine bağlamak için bellerine bağladığı ve kuşağı herkesin görmesini istemesi karşısında Batuga, bütün herkesin, acunun bileceği cevabını verir.
Akkız "Yaman ve Sırma öğrenince öyle şaşıracaklar ki Sırma boynumdan düşmeyecek…" diyerek mutluğunu ifade eder.
Batuga ise ''Ya benimkiler… Babamın ve teyzemin gözleri buğulanacak. Mutluluk gözyaşlarıyla boynuma sarılacaklar. Ama kandaşım Temur… O mutluluktan delirecek. Kandaşım kuşak sarmış diye havalara fırlatacak, sarılmaktan nefesimi kesecek Temur…" sözleriyle gülümser.
Alpagu, Gök Saray'ın avlusunda saray ahalisi ve Gökbenlere hitap ederek "Bir çivi bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır… Bir at bir bahadır, bir bahadır ise bir devlet kurtarır. Yasavul Saltuk devlet kuracak, devlet kurtaracak bir bahadırdı" diyerek Saltuk'un ölümünden duyduğu acıyı dile getirir.
Alpagu "Atlar ölür, erler ölür, hatunlar ölür, hanlar ölür, devlet kalır. Yaşayan tek bir Türk kalsa yaşatılacak bir töre kalır. Bize düşen de töreyi yaşatmaktır. Yaramız sağalmasa da" sözlerini tamamlamadan Danış Ata'ya işaret ederek onun yeni Yasavul seçmeleri gerektiğini söylemesini ister.