İlayda Alişan ve Burak Tozkoparan sizden gelen soruları yanıtlıyor

İlayda Alişan ve Burak Tozkoparan'ın hem kendilerini anlattığı hem de sizden gelen soruları yanıtladıkları keyifli röportaj sizlerle... İlayda: 'Herkese merhaba. Bugün sizden gelen soruları cevaplayacağız.' Burak: 'Merhabalar.' İlayda: 'Partnerim Burak.' Burak: 'Partnerim İlayda.' Burak Tozkoparan gerçek hayatta Barbaros ile arkadaş olur muydu? İlayda: ' Bence olurdu ya. Olurdun sen.' Burak: 'Bilmiyorum ya.' İlayda: 'Olurdun.' Burak: 'Olurdum olmazdım. İkisi de olabilir yani. Bilemiyorum.' İlayda: 'Biraz bazı özellikleriniz benziyor bence.' Burak: 'Tabii tabii.' Çekerken en zorlandığınız sahne hangisi? İlayda: 'Ali'yle bir tane sahnem vardı. Paraları Ali'ye verdiğim, Çatal'dan çaldığım paraları. O gün o kadar soğuk bir gündü ki. Bizim sinir sistemimiz bozuldu ve gülme krizine girdik. Burak da sonradan geliyor dahil oluyor sahneye. Defalarca çektik yani herhalde üç saat falan o sahneyi çektik. Zor bir gündü ya o. Burak: ' Benim de en zor sahnem o. Ben de çünkü arkadan izliyordum. Zor bir gündü ya o.' Birbirinizde en sevdiğiniz özellik ne? İlayda: 'Önce sen söyle.' Burak: 'İşte böyle gülüyor olmamız bence sürekli. Eğlenceliyiz, mutluyuz, bilmiyorum.' İlayda: 'Benim de şey bazen çok yoruluyoruz ve modumuz düşüyor. Ama birbirimizi yükseltebiliyoruz galiba. Onu seviyorum evet.' Çekimler nasıl gidiyor, keyif alıyor musunuz? İlayda: 'Güzel. Evet. Çok güzel gidiyor ama bazı şartlarımız tabii ki çok zor çalışma şartlarımız, çok soğukla mücadele ediyoruz. Ama bunların yanında çok da keyif alıyoruz. Birbirimizi çok sevdik bence. Bütün ekip birbirini çok sevdi, çok iyi anlaştı. Dolayısıyla pek çok şeyi görmezden geliyor olabiliyoruz.' Burak: 'Keyif alıyoruz, yoruluyoruz biraz. Bütün ekip evet çok iyi anlaştı. Ben izleyince çok mutlu oluyorum. Çekimler zor oluyor ama izleyince de çok mutlu oluyorum, iyi ki de o kadar yorulmuşuz falan diyorum yani. Harbi mi diyorsun, harbi diyorum canlandırması yapar mısınız? İlayda: 'Çok güzel soru.' Burak: 'Yapalım. Ya bunu nasıl yapacağız burada ya?' Burak: 'Harbi mi diyon? İlayda: 'Harbi diyom.' GülBar birbirlerini sevdiklerini ne zaman söyleyecek? Burak: 'Bence yavaş yavaş söylemeye başladılar artık yani ben öyle düşünüyorum.' İlayda: ' Bence zaten söylemelerine gerek yok gibi de şu an. Çok belli ki birbirlerini sevdikleri.' Burak:' Bence söylüyoruz da artık yani.' İlayda: 'Söz olarak söylemiyoruz ama. Hani gerçekten sadece birbirini seven insanların vereceği tepkileri veriyoruz.' Oyunculuğu tavsiye eder misiniz? İlayda: 'Ederim yani. Ben çok severek yapıyorum. Başka bir mesleğin içinde de hayal edemiyorum kendimi.' Burak: 'Ben de tavsiye ederim ama şunu da gerçekten açık yüreklilikle söyleyebilirim. Dışardan gözüktüğü kadar kolay bir şey değil. Kolay olduğunu ve ha siz çok iyisiniz ya falan gibi şeyler söylüyor ama gerçekten çok emek var. Bu kadar sevileceğinizi tahmin ettiniz mi? Burak: 'Ben etmiştim. Ben hatta söylemiştim sana o zaman.' İlayda: 'Ben de etmiştim. Şey çünkü çok böyle alışılagelmiş değil aslında Barbar'la Gülayşe'nin hikayesi. Daha saf ve böyle nasıl diyeyim? Burak: 'Her şeyin ilkleri gibi yani, evet.' Dizideki karakterlerinizle ilgili sevdiğiniz ve sevmediğiniz özellikler neler? Burak: 'Çok sinirliyim. Sevmediğim özelliğim bu. Sevdiğim özelliğim de iyi bir insan olması. Ben kendi adıma öyle düşünüyorum.' İlayda: 'Ben Gülayşe'nin bu kadar zor bir hayatın içinden gelip bu kadar hayat dolu olmasını seviyorum en çok. En sevmediğim özelliği. Sevmediğim özelliği yok galiba ya. Her özelliğini seviyorum. Sadece çok ağlıyor. Belki o olabilir.' Fanlarınıza ne söylemek istersiniz? Burak: 'Ben çok kısa hepsini çok seviyorum. Destekleri için eksik olmasınlar. Evet, ben de. Gerçekten bütün koşullarda varlıklarını sevgilerini desteklerini çok iyi bir şekilde hissettiriyorlar. Bunun için bunu bir de karşılıksız yaptıkları için bence çok daha önemli.' İlayda: 'Kesinlikle katılıyorum. Hepsini, herkesi çok seviyorum. Bizi seven, destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Bir yerlerde böyle seni hiç tanımayan seni sevdiğini biliyor olmak çok güzel e özel bir his. Herkese de nasip olmuyor hayatta. O yüzden teşekkürler. Sağ olun.' En sevdiğiniz GülBar sahnesi hangisi? Burak: 'Şuradaki sahne, evet. Yani bilmiyorum ben genel olarak çektiğimiz sahneleri beğeniyorum. Çünkü gerçekten hem biz çok daha fazla özenerek oynuyoruz. Tabii ki de bütün sahnelerimizi özenerek oynuyoruz ama yazılan şey de çok detaylı ve önemli olduğu zaman sen de ister istemez daha fazla emek veriyorsun. Ben de buradaki sahnemizi çok seviyorum. İlayda:' Ben de buradaki sahnemizi çok seviyorum. Çünkü aslında ilk defa birbirimize bu kadar böyle hesap sormadan tatlı tatlı böyle şey yaptım, yani güzel bir sahne. Yalnız kaldığımız tek sahne olabilir belki. O yüzden o sahneyi çok seviyorum. En sevdiğiniz yemek hangisi? İlayda:' Patates kızartması. Çok seviyorum.' Burak: 'Ya evet. Patates, yani patates kendi başlı başına bence inanılmaz bir şey. Her şeye olan bir şey yani. Ama ben hamburger demek istiyorum.' En sevdiğiniz film hangisi? İlayda: 'Drunk diye bir film var. Drunk galiba. Evet.' Burak: 'Bilmiyorum. İzlemedim. Çok güzel bir film. İzle bence, müthiş bir film. Burak: 'Yani ben ne bileyim. Bir sürü film var da Er Ryan'ı kurtarmak derim çünkü hiç unutmuyorum o filmi. Ben İkinci Dünya Savaşı filmlerini çok severim zaten. Ama Er Ryan'ı Kurtarmak deyip klasik bir cevabımla devam edebilirim.' En sevdiğiniz kişi kim? Burak: 'Kişi çok zor yani. Dünyanın en zor sorusu olmalı. Ben ailem diyorum.' İlayda: 'Kişi çok zor yani. Aynen öyle. Şimdi birini desem diğeri bozulacak. Ben de ailem. Aynen öyle.' En sevdiğiniz yıl kim? Burak: 'Bilmiyorum, ben son yedi sekiz yılımdan çok, gayet memnunum yani. Yani kendi adıma, kariyerim adına güzel gelişmeler olduğu yıllar oldu. Bilmiyorum bir kırılma noktası yok bende.' İlayda: 'Galiba bende de yok. Yani şu an aklıma gelmiyor, bilmiyorum. Bu çok zor ya.' Setin enlerini sayar mısınız? En komik, en sakar, en çalışkan... Burak: 'En komik, yani bence, Görkem. Ben, bilmiyorum, çok gülüyorum. Hareketleri beni çok güldürüyor. Bu arada Erdem de çok komik. Erdem de çok komik yani. Hani bence ikisi açık ara komik.' İlayda: 'Görkem'e ben de çok gülüyorum. Erdem'e de çok gülüyorum. Erdem de çok komik. Görkem'e daha çok gülüyor olabilirim. Burak: 'Görkem böyle ansızın bir şey yapıyor ve böyle ne oldu ya falan diyorsun yani.' Burak: 'En sakar. Ben. Bendir. Ne bileyim dişimi falan kırıyorum. Sahnelerde. Ne bileyim ya da bazen vuruyorum böyle masaya... O sakarlıktan değil de kontrolsüzlükten olabilir. İlayda: 'Evet, evet, doğru.' Burak: 'En duygusal? Bilmiyorum. İlayda diye bir arkadaşım var. O olabilir belki.' İlayda: ' En ciddi, Hande bence?' Burak: 'Hande. Ben de katılıyorum.' Burak: 'En uykucu Emir bence. Yani adam her fırsatta uyuyabiliyor ve inanılmaz' İlayda: 'Erdem bence. Erdem şeyde, bak sen bu hikayeyi bilmiyorsun. Eyüboğlu Köşk'te yemek masasının üstünde uyumuş.' Burak:' O kadar mı diyorsun? O baya, o zaman Erdem. Benim gördüğüm Emir. Çünkü adamı ne zaman ne haber yanına gideyim falan karavanına ne zaman gitsem uyuyan bir adamla karşılaşıyorum.' Burak: 'En obur. Bu tabii ki ben ya yani.' İlayda: 'Evet sen de olabilirsin. Ya aslında bence setteki bütün erkekler obur ya. Sen de Görkem de Emir de. Erdem de çok obur, hepsi obur. Bizler dikkat ediyoruz. Fanlarınızdan aldığınız en ilginç tepki neydi? Burak: 'Bana herkes şey soruyor. Kızı artık babasına götür. Yani ilginç değil ama herkes aynı şeyi söylüyor, sokakta falan. Ben bunu diyebilirim.' İlayda:' Ben bilmiyorum. GülBar'a ne söylemek istersiniz? Burak: 'Artık kavuşun be demek isterim ben yani. GülBar'a ne söylemek istersin, budur.' İlayda: 'Bence de yeter artık. Yeter artık. Bütün yalanlar, sırlar, gizemler ortadan kalksın ve mutlu olun. Yani yeter demek isterim.' Burak Barbaros'a, İlayda Gülayşe'ye bir şey söyleyecek olsa bu ne olurdu? Burak: 'Kardeşim sakin ol derdim ben. Biraz da alttan al. Bu kadar tepki verme her şeye derdim.' İlayda:' Ben Barbar'a kesinlikle aynı şeyi söylerdim de. Gülayşe'ye ne söylerdim diye düşünüyorum.' Burak: 'Ben Gülayşe'ye biraz da kendini düşün be kızım demek isterdim yani.' İlayda:' Olabilir. Ama ne yapsın? İçgüdüsel yani, yapabileceği bir şey yok. O da haklı. Birbirinizi anlatan 3 emoji nedir? İlayda: 'Barbar'ı kesinlikle şu.' Burak: 'Gülayşe'yi tabii ki çiçek. Kuş. Ayak.' Partner olacağınızı duyduğunuzda ilk tepkiniz ne oldu? Birbirinizi stalkladınız mı? İlayda: 'İtiraf et bakalım.' Burak: 'Ya ben tanıyordum seni canım.' İlayda: 'Ben de seni tanıyordum canım.' Burak: 'O yüzden de oturup stalk yapmadım yani.' İlayda: ' Birlikte audition yaptık. Çok da güzel, keyifli geçti. Hemen de oldu zaten.' Dizide sizi en çok etkileyen replik? İlayda: 'Cennete gidince hepinizi Allah'a şikayet edecek. Kesinlikle çok güzel.' Burak: 'Ben de bu diyorum.' Sokak çocuklarına buradan ne söylemek istersiniz? İlayda: 'Hiç onları bu kadar iyi anladığım bir dönem daha olmamıştı. İnsanlık hali oluyor ya bu zamana kadar görmemişiz. Onları görmediğim anlar olduysa onlardan özür diliyorum gerçekten. Şu an onları çok iyi anladığım bir dönemdeyim çünkü.' Burak: 'Yani çok benim de söyleyebileceğim bir şey yok açıkçası çok. Katılıyorum sana. ' Başınıza gelen bir durumun, olayın hiçbir zaman geçmeyeceğini düşündünüz mü? Burak: 'Hayır düşünmedim.' İlayda: 'Ben... Ben düşündüm ya yani. Hiçbir zaman geçmeyeceğini değil de nasıl geçecek bu diye düşündüğüm şeyler oldu. Ama insanız ve her şeyin geçtiğini de biliyoruz neticede. Hayat bu. Böyle bir şey çünkü. Öyle anlar oldu ama geçti yani.' Burak: 'Ya hepimizin belli inişleri çıkışları olmuştur hayatta yani. Benim de çok zor dönemlerim oldu ama. O zor dönemi atlattıktan sonra bazı şeyler ya bu da çıtır çerezmiş kıvamına geçiyor o yüzden daha güçlü olarak devam edebiliyorsun hayatına.' Sizi en çok etkileyen sahne hangisi? İlayda:' Apartman kapısındaki, ilk bölümdeki sahne. O sahne, gerçekten. Yani şöyle söyleyebilirim benim Ateş Kuşları'na giriş sebebim o sahne olabilir yani. O kadar güzel ve anlamlı bir sahne benim için. Burak: 'Acayip bir sahne. Müthiş bir sahne.' GülBar aşkını üç kelimeyle anlatır mısınız? Burak: 'Saf, imkansız.' İlayda: 'Ve güzel bir şey lazım yanına. Hadi bakalım.' Burak: 'Kafiyeli bir şey bulmamız lazım. Cevap veriyorum. Gerçek.' İlayda: 'Çok iyi.' Sizi en çok mutlu eden şey nedir? İlayda: 'Güzel soru. Sona en güzel soru gelmiş. Benim galiba böyle sevdiklerimle bir arada olduğum anlar sanırım ya. Yani böyle kocaman sofrada onlarla yemek yiyip şarkı dinleyip. Hani böyle bazen şey olur ya öyle bir an, anın içinde o andan sıyrılıp dışardan orayı izlersiniz. Size olur mu bilmiyorum ama bana oluyor bazen. O anın kıymetini o zaman anlıyorum. Galiba o an beni en çok mutlu eden şey.' Burak:' söylediğin şey tabii inanılmaz güzel, keyifli bir an. Ama ben daha küçük şeylere indirgiyorum genel olarak hayatımı. Ne bileyim, setten sonra spora gidip üstüne çok güzel bir yemek yediğim zaman da ben çok mutlu olabiliyorum yani.' İlayda: 'Erkekler ve kadınlar. İşte bu.' İlayda:' Teşekkür ediyoruz sorularınız için. Umarım keyif almışsınızdır.'